Kızılay’ın 6 Şubat depremlerinde çadır satmasının ardından ‘güvensizlik’ ortamı oluştu ve kuruma yapılan kan bağışı asgari seviyenin altına düştü. Kızılay Lideri Kerem Kınık, kurumun prestij kazanması için istifaya davet edildi. Kızılay’ın çadır satışıyla ilgili AKP yöneticilerinden de eleştiriler geldi. Birgün Gazetesi’nden İsmail Sarı, “Eski Kızılay yöneticileri: ‘Kızılay yakalandı’ başlıklı haberinde eski Kızılay Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar ve eski Genel Başkan Yardımcısı Nihat Adıgüzel’in açıklamalarına yer verdi. Akar ve Adıgüzel yaptıkları açıklamada, “İktidar, devletin gücünü kullanarak Kızılay’ı ele geçirdi, Kınık ve ekibi kurumu işgal etti” dedi.
Haberde Akar ve Adıgüzel’in ifadeleri şöyle yer aldı:
1-“Kızılay delegeleri, tüzüğe uygun olarak harika genel kurul yapılması talebiyle noterden tebligat göndermesine rağmen, delegelerin harika genel kurul talebi yönetim kurulu kararı ile reddedildi. , yasaya aykırı. Bu konuda tarafımızca açılan davalar halen devam etmektedir.
2- Kızılay delegesi iradesinden korkan yönetim, ülke genelinde 81 ilde örgütlü 672 şubeden 550’sini hukuka aykırı olarak kapatarak Kızılay’ı küçülttüğünü tespit etti ve binlerce üyenin sicilleri silindi. Kapatılmayan şubeler de, hükümetin de desteğiyle, üyeler toplu halde Memur Sen’e üye yaptırılarak çevre idarelere devredildi.
3- 4.500 çalışanın yarısının personel tasarrufu ve daha uzman işçi istihdamı gerekçesi ile iş kanununa aykırı olarak iş akdi feshedilmiştir. AKP referanslı ve şeffaf olmayan yöntemlerle, liyakat gözetilmeden ve devlete istihdam sağlamak adına gereksiz ekipler oluşturularak işe alınan çalışan sayısı 15 bine ulaştı.
4- Daha önceki yıllarda Kızılay’a vekaleten kurban kesmek isteyen vatandaşların mağduriyetleri giderilirken bu durumdan vazgeçilerek 2016 Kurban Bayramı’nda bazı vatandaşların bağışladığı kurban bedelleri başta olmak üzere farklı derneklere aktarıldı. Dünya Doktorları, onların bilgisi olmadan ve bu dernekler tüm mağdurlardan sorumluydu. Kentin katledilmesiyle ilgili yeterli belge ve bilgi açıklanmadığı için şüpheler oluştu.
5- 2018 Kurban Bayramı’nda Kızılay’a vekalet veren vatandaşlar için Tahaş Hayvancılık Gıda ve İnşaat Şirketi ile yapılan 03.08.2018 tarihli 2018 yılı kurban sözleşmesine göre 2 bin 782 adet kurban Kesilmesi gereken 6 bin büyükbaş hayvan ise kesilmediği gibi yurt dışındaki kısmı da firma tarafından kesilmedi. Kurbanlardan toplam 13 ceset Türkiye’ye gönderilmedi. Polonya’dan getirilen 2 TIR’da bulunan 151 leş, gümrükte yapılan incelemeler sonucunda ülkemize girişine uygun bulunmadığı için dernek tarafından imha edildi.
Bunun sonucunda vatandaşların dini duyguları istismar edilerek dernek 1 milyon 851 euro zarara uğratılırken, zararın tazmini için şirket icra takibine alındı. Kurbanlık payları her yıl Devlet Et ve Süt Kurumu tarafından yapılırken, neden özel bir şirkete verildiği açıklanmadan üstü kapatılıyor.
6- Kızılay tüzüğü ve Kızılay – Kızılhaç Hareketi kurallarına uygun, kar amacı gütmeyen gönüllü bir harekettir. Kızılay’ın seçilmiş yöneticileri, profesyonel takımlar dışında hizmetleri karşılığında herhangi bir ücret talep ve talep edemezler. Öte yandan, 12 adet anonim şirket kurularak, şirketlerin yönetim kurulu başkanlıkları ve yönetim kurulu üyelikleri, Kızılay yöneticileri ve siyasi iktidarın bildirdiği kişiler arasında paylaştırılır ve birden fazla huzur hakkı alınır. kabul edilmiş. Bu şirketlere liyakat gözetmeksizin çok sayıda üst düzey yönetici atanarak yüksek maaşlar ödenmektedir.
İnsani yardım teşkilatından çıkarılıp holdinge dönüşen Kızılay, gerçek niteliğini kaybederek kar amacı güden bir kuruluşa dönüşmüştür. Bu durum bir grup hukukçu tarafından da şikayet konusu olmuştur ve ulusal derneğin bağlı olduğu IFRC ve ICRC tarafından ulusal derneğin kapatılmasına ve logosunun kaldırılmasına kadar varabilmektedir. Bahsi geçen haksız ve hukuksuz uygulamaların yanı sıra somut belge ve bilgilere dayalı olarak 20’den fazla cezai olaya ilişkin kabahatler de işledik.”
6 Şubat Depremlerindeki Başarısızlığın Nedenlerini Sıraladılar
1-“Afet müdahale birimleri başta olmak üzere öncü iletişim ekipleri tarafından afet bölgesinin bir kısmına ulaşılamadı, ulaşım sağlanan yerlere aktif ve hızlı müdahale yapılamadı, ulusal ve bölgesel afet kapasitesi azaltılabildi. etkinleştirilmemelidir.
2-Deprem mağdurlarına acilen dağıtılması gereken çadır, battaniye, uyku tulumu, gıda ve temizlik malzemeleri gibi insani yardım malzemeleri zamanında ve usulüne uygun olarak ulaştırılamadı.
3- Lojistik merkezlerde bulunan 40 bin çadır olmak üzere su-hıfzıssıhha ve afet-sağlık müdahalesine ilişkin afet malzeme, cihaz, ekipman, ulaşım araçları, makine-teçhizat, mobil-mobil birimlerin stok seviyeleri belirlenmemiş ve önceki yıla göre yetersiz kalmıştır. büyük bir felaket.
4-Lojistik merkezlerindeki mevcut stok seviyelerinin ülke geneline dağılımı Türkiye deprem haritası ve bilim adamlarının raporları dikkate alınarak yapılmamıştır.
5- Kızılay’ın 550 şubesinin kapatılması ve bir kısmı afet eğitimi almış binlerce üyenin kayıtlarının silinmesi ile birlikte istekli çalışan eksikliği yaşanmış ve bu durum afet kurtarma çalışmalarını olumsuz etkilemiştir.
8- Depremin ardından stokta bulunan 2050 çadır ve çeşitli gıda maddelerinin afet bölgesine sevk edilmesi gerekirken ticari bir anlayışla Ahbap Derneği’ne satılması vatandaşlardan büyük tepki ve ağır eleştirilere neden oldu, nakit veya nakit olarak kuruma olan güvenin önemli ölçüde kaybolmasına neden olur. Bağışlarda ciddi bir azalmaya yol açacak şekilde fiyatlandırılıyor.”
Eski Kızılay yöneticilerinden Akar ve Adıgüzel’in açıklamalarının sonuç bölümünde, “Kızılay’ın genel olarak alınmasına karşı çıkan yüzlerce yönetici ve delegenin ortaya çıkmasıyla oluşturduğumuz Kızılay Birlik Hareketi olarak” ifadelerine yer verildi. 2016 yılı toplantısı ve ardından Kızılay’dan kaldırıldı, yaklaşık altı yıldır mevcut yönetim için görevdeyiz.Çalışmalarınızı takip ediyoruz.Çalışmalarımız hız kesmeden devam edecektir.Kurumun geleceği açısından da büyük önem arz etmektedir. Kızılay yönetiminin Millet İttifakı iktidarında işgal etmeyi düşündüğü menfaat kümeleri hakkında detaylı bilgi edinilmesi ve gerekli tedbirlerin alınması için onlarca yıllık görev süresi boyunca bilgi, birikim ve tecrübe kazanmış olan Kızılay olarak saygılarımızı sunarız. Kızılay’ın milletimiz ve uluslararası toplum nezdindeki saygınlığının ve güvenilirliğinin yeniden tesis edilmesi ve eski saygın kimliğine kavuşturulması çalışmalarında yer almayı milli bir görev olarak gördüğümüzü bilgilerinize sunarız. KAYNAK: Birgün Gazetesi
